Çocuklar, aileler ve meslek seçimi

 

AHMET VELİ OLGUNDENİZ

Özel bir dersanenin halkla ilişkiler müdürü arkadaşımı ziyarete gitmiştim. Sohbetin ortasında benimle tanışmak isteyen bir rehberlik hocası geldi. Hal hatır sorduktan sonra aslında ne kadar zor iş yaptıklarını anlatmaya başladı. "Biliyor musunuz" dedi. "Daha geçenlerde bir öğrencim geldi yat kaptanı olmak istiyormuş. Zor bela onu makine mühendisliği yazmaya ikna ettim. Görüyor musunuz..."

- Gördüm ama keşke görmeseydim..

- Nasıl yani?

- Bu çocuk için yat kaptanlığının kötü, makine mühendisliğinin iyi olacağı sonucuna nasıl vardınız?

- Şeyy...

- Niye mesleklere statü veriyorsunuz? Biri iyi de diğeri niye kötü olsun?

- Sonra siz bu çocuğun geçmişini biliyor musunuz? Temel kabiliyetler testi veya bir kişilik envanteri uyguladınız mı, öğrenme stilini biliyor musunuz? Yoksa çocuğun geleceğini sadece deneme sınavlarında aldığı puana göre mi şekillendireceksiniz?

- Şeyy

***

Bir aile yakınımıza danışmanlık yapıyorum. Kızımızın okul başarısı zayıf. İngiliz dili edebiyatı okumak istiyor ancak puanı bayağı bir düşük. Uzun uzun konuşuyoruz testlerini, analizlerini yapıyoruz gerçekten de bu dala uygun gibi görünüyor. Biraz gayretle bu işi başarabilir. Bir plan yapıyoruz sonra aradan bir zaman geçtikten sonra yine bir rehber öğretmenle görüşmüş ve ona "iç mimarlık" yazmasını önermiş. Şaşırdım, "Nasıl yani" dedim kendi kendime. Neyse aradan uzunca bir zaman geçti tesadüfen bir ziyarette karşılaştık, "Ne yaptın?" diye sordum. "Ekonomi Üniversitesi İşletme bölümüne gidiyorum" dedi. Ne diyeyim bilemedim...

***

Yine bir aile dostumuzla sohbetteyiz. Biri oğlan, biri kız iki çocukları var. İkisi de inşaat mühendisliği yazmış ve kazanmışlar. Çocukların ikisi de içine kapanık. Daha içine kapanık olan kıza sordum, "Sen hiç bir şantiyeye gittin mi, hiç inşaat mühendisi tanıdın mı, eline hiç bir çekiç aldın mı, inşaat işçilerini gözlemleme şansın oldu mu?" Yanıt "Yooo"

***

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bir insanın beyninin karar alma ve muhakeme fonksiyonlarının icra edildiği ön beyin (frontal yapılar) 18-24 yaşında olgunlaşır. Yani bu yaşlardan önce beynin ön bölgesi fiziki olarak oluşmamış oluyor. Bu yüzdendir ki 18 yaş altındaki insanlar suça ehil değildir. Onlara ceza indirimi uygulanır. Bir çocuk birisini öldürür ve arkasına bakmadan çekip gidebilir çünkü yaptığını idrak edecek beyin fonksiyonlarına tam olarak sahip değildir.

Bunları neden anlatıyorum. Bir çocuğun en az 22, 24 yaşına kadar ailesinin rehberliğine şiddetle ihtiyacı vardır. "Biz onu serbest bıraktık, hiç karışmadık. Kendi kararını kendi verdi" demek sorumluluğu üzerinden atmaktır.

Çocuklar gelişimlerini tam olarak tamamlayana kadar; bilimin ışığında onlara destek olmak, tüm seçenekleri görüp doğru olarak algıladığından ve olası sonuçları hakkında bilgi sahibi olduğundan emin olduktan sora "Tamam, şimdi karar senin" diyebilirsiniz. Daha önce değil...

Unutmayın, kime güvenirseniz güvenin "başrehber" herzaman sizsiniz ve bu görev başkasına devredilemez.

İyilikle kalın

  
2039 kez okundu

Yorumlar

Eline sağlık     15/09/2012 23:27

Üstad çok doğru tespitler.
Misafir -

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam243
Toplam Ziyaret225384