Muğla Üniversitesi'ne ziyaret

 Muğla Üniversitesi'ne
yarım günlük ziyaret

Geçtiğimiz hafta "Kariyer Planlama ve Yönetimi" konulu bir konferans vermek için Muğla Üniversitesi'ndeydim. 1992 Yılında kurulan üniversitede ortalama 24.000 öğrenciye, 900'ü aşan öğretim elemanı ve 700'e yaklaşan idari personel ile eğitim-öğretim hizmeti veriliyor. Ünlü hayırsever Sıtkı Koçman sayesinde üniversite modern ve tam donanımlı bir eğitim yuvası haline gelmiş.
Yarım günlük ziyaretim sırasında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil ve Prof. Dr. Tuncer Asunakutlu ile uzun uzun sohbet ettik.

İki hocamızın da vizyonlarından etkilenmedim desem yalan olur. Muğla Üniversitesi'nin bölgedeki veya ülkedeki diğer üniversitelerle rekabet etmek yerine Akdeniz havzası ve hatta dünyada sayılı üniversiteler arasında yer almasını düşünüyorlar, planlıyorlar. Bu vizyonu gerçekleştirmek için yeterli güce, kaynak yaratma becerisine, inanca ve birikime sahip olduklarını gördüm. Üst kademe bu heyecanını, enerjisini tüm okula yayar ortaya bir takım çalışması çıkarsa başarı kaçınılmaz olacak. Bekleyip göreceğiz.
Bu arada Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil benim Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi Mobilya Dekorasyon Bölümü'nden arkadaşım. Sevgili Yusuf'un hayatı başlı başına bir mücadele, bir başarı hikayesi zaten. Mesleki eğitimin gerekliliğini zorluklarını, eksiklerini ondan daha iyi bilecek ikinci bir kişi olacağına ihtimal vermiyorum. Mayıs ayı içinde kendisini Yeni Asır TV'de yayınlanan Kariyer Doktoru adlı programımda ağırlayacağım. Konuşacak çok konu var.
Belki de mesleki eğitimi masaya yatıracağımız geniş katılımlı zirve düzenlemeliyiz İzmir'de? Bu konunun çok ciddiye alınması gerekiyor. Mesela Almanya'da işsizlik oranlarının diğer ülkelere göre düşük olmasının sebebi mesleki eğitimin çok gelişmiş olmasıdır.
EMYO'da hayat dersleri
Öte yandan Ege Meslek Yüksekokulu'nda bir süreden beri konferans günleri düzenleniyor. Netsis'in patronu Sn. Murat Ihlamur, gazetemiz yazarı Sn. Şener Muter ve son olarak da Kurt Makine'nin patronu Sn. Hüseyin Kaptan Kın öğrencilerle deneyimlerini paylaştı. Babadan oğula hayat dersleri kıvamında geçen bu toplantılar gençlerin ufkunu açıyor. Sn. Kın'ın sohbetinden küçük bir anektodla bu haftaki yazımı bitirmek istiyorum. "Ben şirketimi iki oğlumla beraber yürütürüm. Onları şirkette oğullarım olarak gördüğümde hep sorunlar yaşadım. Bir terapiste gittim. Bana işte baba kimliğimi kullandığım sürece bu sorunların devam edeceğini söyledi. Ben de şimdi işe giderken baba kimliğimi evde bırakıyorum. Şimdi şirkette iki oğlum değil iki çok vefalı ortağım var. İşler her zamankinden iyi..."

İyilikle kalın

  
2839 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam71
Toplam Ziyaret223442