Pavarotti ve İspanyol haritacılar

Ahmet Veli Olgundeniz

İtalya'da tüm geliri engellilere bağışlanmak üzere bir bizi etkinlik düzenlenir. Organizatörler bu etkinlikler kapsamında ünlü tenor Luciano Pavarotti'nin de bir konser vermesini isterler. Böylelikle daha çok gelir elde edebileceklerdir. Bir heyet oluşturulur ve bu dileklerini Pavarotti'ye iletmek üzere görüşmeye giderler.
Ünlü tenor uzun uzun heyeti dinledikten sonra konser vermeyi kabul eder ve ücretinin 250 bin dolar olduğunu söyler. Heyet tam mutlu olmuşken tenorun istediği rakamı duyunca şok olur. "İyi ama..." der heyetteki yetkililer. "Bizim bu işi hayır için yaptığımızı ve kimsenin bir kuruş kazanmadığını biliyorsunuz. Ücret almasanız veya hiç olmazsa bir indirim yapsanız? Çünkü her bir kuruşla tekerlekli sandalye satın alınacak."
Pavarotti kararlıdır, "Asla ücretsiz çıkmam ve bir kuruş da indirim yapmam." deyip kesip atar.

Heyet çaresiz Pavarotti'nin taleplerini kabul eder.

Konser günü gelir çatar. Ünlü sanatçı konsere çıkmadan önce heyet kulise gelir ceplerinde 250 bin dolarlık çek vardır. Çeki sanatçıya uzatırlarken son kez şanslarını denerler, "Bir kez daha düşünseniz?" Pavarotti "Asla" diye yanıt verir. 250 bin dolarlık çeki ceketinin cebine koyar ve sahneye çıkarak muhteşem bir konser verir. Konser sonunda yetkililerin yanına giden ünlü sanatçı cebinden de şahsi çek defterini çıkarır ve 500 bin dolarlık bir çek yazar, heyetin başkanına uzatır. Yüklü bir bağış yapmıştır. Heyete döner, "Pavarotti asla bedava şarkı söylemez, indirim de yapmaz. Bunu asla aklınızdan çıkarmayın" der, yürür ve gider.

Nevzat ağabey bana bu anekdotu anlattığında Van depremi daha yeni olmuş ve insanlar yardım için çırpınıyorlardı. Bir an Türkiye'nin büyük sanatçılarını düşündük. Yıllar yılı Türk insanından servet elde etmiş büyük sanatçıları. Birisi de çıkıp "Benden de 1.000 TL bağış" demedi mesela. Bir konser organize edilirse seve seve gidip ücretsiz konser verebilirlermiş. Peki ya nakit? Yok!

İlginç değil mi?

İkinci anekdot ise şöyle, eski İspanyol haritacıların sevgilileri harita çizilirken "Benim için de bir ada çizsene" derlermiş. İspanyol haritacısı da sevgilisi için gerçekte olmayan bir adacık kondururmuş haritanın üstüne. Eski İspanyol haritalarında hep böyle sevgiliye hediye hayali adacıklar olurmuş.

Kristof Kolomb bir deniz seferinde, haritadan anlayan bir İspanyol'a gemide suların azaldığını, haritada görülen küçük bir adacıktan su alıp alamayacaklarını sormuş. İspanyol gülümsemiş:
- Efendim, o adanın varolduğunu sanmıyorum. Onu çizen haritacı büyük ihtimalle onu sevgilisi için çizmiştir, demiş ve gerçekten de öyle çıkmış. O an Kolomb'un yüzünü görmek isterdim.

Neyse herkes işini ciddiye almalı bence.

İyilikle kalın...

 

 

 


 

  
2314 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret224712